Babalar ve çocukları arasındaki bağın güçlenmesi için Babalar Günü inanılmaz bir fırsat. Babalar günü etkinlikleri arasında birlikte film izlemek ise açık ara en keyifli seçeneklerden biri. Bu nedenle babalığın ve aile bağlarının odağa alındığı güzel film öneriler listesi arıyorsanız doğru yerdesiniz.
Dokunaklı filmler, renkli ve etkileyici animasyonlar, eşsiz bilimkurgular… Babalar Günü hediyeleri için seçeneklerinize göz attıktan sonra Babalar Günü filmlerinden hangilerini izleyeceğinize bu liste ile karar verebilirsiniz.
“Kayıp Balık Nemo” (2003)
Animasyonun gücünü ortaya koyan bu eşsiz yapım, kaybolan oğlu Nemo’nun peşinden onu arayan korumacı baba Marlin’in de macerasını içermesi sayesinde eşsiz bir şekilde baba-çocuk bağını ortaya koyuyor. Bir babanın çocuğu için ne kadar ileri gidebileceğini gösteren bu film, çocuklar için de bağımsızlık ve güven gibi duygulara dair fikir geliştirme olanağı sunuyor.
“Umudunu Kaybetme” (2006)
Gerçek bir hikâyeye dayanan bu film, Will Smith’in küçük oğluyla birlikte evsiz kalan ama mücadele gücünü hiç kaybetmeyen satıcı Chris Gardner rolüyle devleşmesine sahne oluyor. Bir babanın kararlılığını ve zorluklara karşı dayanma gücünü gösteren film, baba-oğul arasındaki sarsılmaz bağı ve sevgi uğruna yapılan fedakarlıkları da gözler önüne sermeyi ihmal etmiyor.
“Bülbülü Öldürmek” (1962)
Harper Lee’nin kült eserinden uyarlanan bu film, sinema tarihinin en ikonik baba figürleri arasında gösterilen Atticus Finch karakterini sunuyor. Film; Gregory Peck’in canlandırdığı Finch karakterinin çocuklarına empati, dürüstlük ve adalete dair dersler vermeyi hayatının odak noktasına koymuş bir avukat olarak ırkçılığı konu edinen bir davada masum birini savunma öyküsünü anlatıyor.
“Müthiş Dadı” (1993)
Çocuklarıyla zaman geçirmek isteyen bir baba ne kadar ileri gidebilir? Söz konusu Robin Williams olunca kadın bir dadı kılığına girmek bu sorunun cevaplarından birisi. Komedi yönü kadar draması da ağır basan bu film, bir babanın çocuklarının hayatında kalabilmek için göze alabileceği zorlukları ve aile bağlarının önemini anlatıyor. Bunu da hem mizahi hem de dokunaklı bir hikayeyle gerçekleştiriyor.
“Büyük Balık” (2003)
Yönetmen koltuğunda Tim Burton’ın oturduğu bu fantastik filmde ölmek üzere olan babasının abartılı hikâyelerinin arkasındaki gerçekleri çözmeye çalışan bir çocuğu izliyoruz. Görsel açıdan mükemmel olan bu film, miras ve baba-oğul ilişkileri gibi kavramları ele alırken izleyicilere kendi ailelerinin hikâyelerinin büyüsünü keşfetme fırsatı sunuyor.
“Yıldızlararası” (2014)
Christopher Nolan’ın epik bilimkurgu filmi, Matthew McConaughey’in dokunaklı oyunculuğuyla ölümsüzleşmiş durumda. İnsanlığı kurtarmak için uzay görevine çıkan astronot bir baba; çocuklarıyla geçireceği değerli yılları bu uğurda feda ediyor. Fedakarlığın, sevginin, mekân ve zamandan bağımsız bir baba-kız bağının ortaya konduğu bu film; bilimkurgunun en dokunaklı hâlini seyircilerle buluşturuyor.
“Kramer Kramer’e Karşı” (1979)
Oscar ödüllü bu filmde Dustin Hoffman, karısı tarafından terk edildikten sonra zorluklarla mücadele eden bekar bir baba rolünde devleşiyor. İşkolik olan bu karakterin hayatta karşısına çıkan yeni zorluklarla başa çıkma yolunu anlatan bu film, ayrılıkların en zor durumu olan şiddetli velayet mücadelesini oldukça hassas bir tavırla ele alıyor.
“Hayat Güzeldir” (1997)
Roberto Benigni’nin ismini duyduğunuzda aklınıza bu İtalyan filminin gelmesi kaçınılmaz. Nazi kamplarındaki dehşetten oğlunu korumak için hayal gücünü ve mizah yeteneğini kullanan bir babanın mücadelesinin anlatıldığı bu film, babaların çocuklarının masumiyetlerini korumak için göze aldığı zorlukları gösteriyor.
“Taken” (2008)
Kovalamaca filmlerindeki rolleri artık neredeyse üzerine sinen Liam Neeson’ın, Avrupa’daki seyahati sırasında kaçırılan kızını kurtarmak için her şeyi göze alan emekli CIA ajanını canlandırdığı bu aksiyon dolu gerilim filmi; babalığın koruyucu ve cesur yönlerini öne çıkarıyor.
“Damadı Öpebilirsin” (1991)
1950 yapımı klasik filmin Steve Martin ile ölümsüzleşen bu yeniden çevriminde kızının evliliği ile başa çıkmakta zorlanan aşırı korumacı bir babayı izliyoruz. Filmde aile dinamiklerindeki değişimler, bir babanın çocuğunu hayat yolculuğunda yeni bir evreye uğurlamasının zorluğu, çocuğuna yönelik sevgisi gibi temalar tatlı bir şekilde anlatılıyor.
“Aslan Kral” (1994)
Disney’in klasik animasyonu, genç aslan Simba’nın babası Kral Mufasa’yı rol model olarak alıp büyüme yolculuğunu ele alıyor. Sorumluluklar ve hayat döngüsü gibi kavramlar üzerine düşündürücü bir film olan Aslan Kral, babaların çocuklarının hayatları üzerindeki güçlü etkisini gözler önüne seriyor.
“Mahallede Güzel Bir Gün” (2019)
Tom Hanks’in sevilen televizyon ikonu Fred Rogers’ı canlandırıldığı bu film; affetme, anlama ve duygusal açıdan iyileşme temalarını kullanıyor. Rogers’ın babasıyla olan gergin ilişkisinin de yer aldığı hikâye, bu açıdan eşsiz bir sorgulama ortaya koyuyor.
“Senden Bana Kalan” (2011)
Bu filmde George Clooney, karısının geçirdiği tekne kazasından sonra geçmişini gözden geçiren bir toprak baronu rolünde eşsiz bir performans ortaya koyuyor. Üstelik film, ebeveynliğin karmaşıklığını ve bir babanın çocukları ile zorlu şartlar altında bağlantı kurmasının güçlüğünü çok başarılı bir şekilde ele alıyor.
“Şef” (2014)
Jon Favreau’nun yazıp yönettiği ve başrolde oynadığı bu film, işlettiği restoranı batırdıktan sonra yemek kamyonu işletmeye başlayan bir şefi anlatıyor. Karakterimiz yemek pişirme tutkusunu yeniden keşfederken eşzamanlı olarak oğluyla ilişkisini de yeniden inşa ediyor.
“Frekans” (2000)
Bir oğul, eski bir telsiz aracılığıyla ölen babası ile iletişim kurabileceğini keşfeder ve olaylar gelişir. Bilimkurgu ve gerilim türlerini harmanlayan bu filmde zaman yolculuğu teması, suç anlatısı ile buluşuyor ve bir baba-oğulun zaman sınırlarını aşarak büyük bir trajediyi önleme macerasını seyirciye sunuyor.
“Yol” (2009)
Cormac McCarthy’nin romanından uyarlanan bu post-apokaliptik filmde Viggo Mortensen’i Amerika’nın ıssız topraklarında yolculuk ederken oğlunu korumaya kararlı bir baba olarak izliyoruz. Film, Mortensen’in karşılaştığı zorluklar karşısında bir baba olarak oğluna duyduğu sevgi ve fedakarlık hisleriyle yola güçlü biçimde devam etmesini dramatik bir şekilde aktarıyor.
“Sevginin Bağladıkları” (1993)
Tom Hanks, bir gönül birlikteliğine ihtiyacı olduğunun farkına varmayan dul bir baba rolünde karşımıza çıkıyor. O farkında olmasa da oğlu farkında. Bir radyo şovunda babası için bir çağrı yapan küçük çocuk, aslında bizlere romantik komediden fazlasını vadediyor. Kayıplarla başa çıkmak ve ileriye doğru adımlar atmak her zaman zordur. Ancak sevginin bağladığı kişiler, bu mücadelede birbirlerinden güç almayı başarır. Tıpkı bir baba ve oğul gibi.
“Yargıç” (2014)
Robert Downey Jr. ve Robert Duvall’ı unutulmaz bir baba-oğul ikilisi olarak izlediğimiz bu dramatik filmde annesinin cenazesi için doğduğu şehre dönen metropol avukatı ile bir cinayetle suçlanan yargıç babasının hikâyesine tanıklık ediyoruz. Film; aile sırları, baba-oğul arasındaki karmaşık bağlar ve dramatik aile dokusunu içeren katmanlı yapısıyla oldukça dokunaklı.
“Babam İçin” (1993)
Daniel Day-Lewis’in Gerry Conlon’u canlandırdığı bu biyografik mahkeme dramında, IRA bombalaması konusunda yanlışlıkla mahkûm edilen bir adamın öyküsü anlatılıyor. Tabii ki bu listede olması tesadüf değil. Çünkü film, bu karakterin yanlışlıkla hapse atılan babası Giuseppe (Pete Postlethwaite) ile olan ilişkisini ve adalet mücadelesini de eksenine alıyor.
“Babasının Kızı” (2004)
Ben Affleck’in kariyeri uğruna ihmal ettiği ve doğumda hayatını kaybeden eşinin ardından kızını büyütme yolculuğuna atıldığı bekâr baba rolünde müthiş bir performans ortaya koyduğu film; öncelikler, kayıplar, babalığın iyileştirici gücü gibi dokunaklı temalar içeriyor.
20 film öneri listesi içinden seyredeceğiniz filmi seçtiyseniz mısırları patlatın, içeceklerinizi yanınıza alın ve duygusal bir yolculuğa hazır olun.